Toplam Okunma 0

Bu ay sesli betimleme üzerine bir şeyler yazmayı planlarken beni çok mutlu eden birkaç şey yaşadım ve sizlerle paylaşmak istedim. Aslında içimi sevinçle dolduran sebep, yaşamda zaten olması gerekenler. Ancak malumunuz olduğu üzere insanlık dışı o kadar çok yaşanmışlıklara tanık oluyor ya da basın yayın aracılığıyla duyuyoruz ki zaten olması gereken olduğunda olağanüstü bir şeymiş gibi mutlu oluyoruz.

Hele biz yeti farkı olanlar, ne çok karşılaşıyoruz değil mi böyle şeylerle? Her gün muhatap olduğumuz saçma sapan sorular; en ufacık bir işlemi yapmaya çalışırken gerek alışverişte gerek kurum veya kuruluşlarda gerekse sanal ortamda o kadar çok erişilebilirlik sıkıntısı yaşıyor ya da ayrımcılığa uğruyoruz ki. Siz zaten biliyorsunuz ve yaşıyorsunuz… İşte benim paylaşmak istediğim de tere yağdan kıl çeker gibi halletmeyi başardığım birkaç işlem.

İlki İzmirim Kart’a HES kodu tanıtma işlemi

Bir gün bilgisayarda bir şeyler yaparken annem yanıma geldi ve "Sen bunu duydun mu?" dedi. Facebook'ta okumuş. 11.01.2021 tarihine kadar İzmirim Kart’larımıza HES kodumuzu tanıtmamız gerekiyormuş. Aslında üyesi bulunduğum Teknokör adlı Google grubundaki bir paylaşımdan ben bunu duymuş ancak o zamanlar başka bir şeyle uğraştığımdan öylesine okuyup geçmiş, sonra da unutmuştum. Annem hatırlattığında zamanımız çok az kalmıştı.

Biraz araştırınca bunun Türkiye çapında geçerli bir işlem olduğunu öğrendik. Nasıl yapacaktık? Arama motoruna yazınca, hazırlanmış olan web sitesi karşıma direkt çıktı ve korka korka açtım. Malum erişilebilirlik birçok sanal sitede gözetilmiyor ve biz körlere Çin işkencesi çektiriliyor.

Ancak o da nesi? Site gayet erişilebilir ve kolay kullanımlı idi. Hemen babamın ve gelinimizin mevcut kartlarına HES kodlarını bir çırpıda tanıttım. Ancak benim kartım çok eskiydi ve sistem kart numarasına hata veriyordu. Derhal ESOT'u aradım ve telefondaki görevli kadın son derece nazik bir şekilde numaranın yirmi üçle başlayan bir numara olması gerektiğini, değilse yeni kart çıkarmamın gerekeceğini söyledi. Ben, merkez ilçe sayılan ama mesafe olarak merkeze uzak bir konumda bulunan bir ilçede ikamet ediyorum. Burada bu iş için bir büro bulunduğunu örendim. Ancak on bir Ocak sonrası büronun var olmaya devam edeceği belli değildi. Engelliler ve altmış beş yaş üstü kişiler için HES kodu tanıtmakta süre sınırı olmadığı yazıyordu sitede ama büro kapanırsa, il merkezine gitmek sorundu. Bu sebeple ev halkını acil teyakkuza geçirdim ve alelacele kardeşimin, benim ve annemin evrakı hazırlanıp başvuruda bulunuldu. Bir hafta sonra kartlarımız geldi ve başarılı bir şekilde üçünün de HES kodlarını yükleme işlemlerini yaptım.

İkinci işlem ise, kronik hastalığımın tedavi seyrinde almam gereken bir ilaç

Bunun için Dokuz Eylül Üniversite Hastanesi'nden arandım ve 02.02.2021'de hastaneye çağrıldım. Ancak bir sorun vardı. Hastaneye yalnız gidemiyorum ve bana refakat edecek olan babam altmış dokuz, annem altmış beş yaşında idi. Sokağa çıkma yasakları kapsamında onların ancak saat on ile on üç saatleri arasında dışarı çıkabilme izinleri vardı. Bizimse sabah çok erken saatte evden çıkmamız gerekiyordu ki saat dokuzda hastanede olabilelim. Ve yine akşam geç saatte eve dönmemiz gerekecekti. Çünkü ilacın bürokratik işlemleri ve verilme süresi uzundu.

Sonuçta babam ve annem için izin alınmalıydı. 199'u aradım. Görevli ile birlikte talep oluşturduk. Görüştüğüm çalışan, inceleyen kişilerin belge isteyebileceğini, böyle bir durumda sisteme gerekli belgelerin yüklenmesi gerektiğini söyledi. Şaşırdım. Zira hastane beni telefonla aramıştı ve elimde belge yoktu. Yüreğim ağzıma geldi, malum bürokrasi çoğu zaman ürkütücü ve çok zorlayıcı olabiliyor. Yine de, “Olursa çözeceğiz bir şekilde” dedik ve telefonu kapattık.

Korktuğum başıma geldi ve cep telefonuma, gerekli belgeleri yüklememi söyleyen bir mesaj ve bir web sitesi adresi ulaştı. Hemen hastaneyi aradım ve durumu anlattım. Bana iki Şubat’ta tedavim için hastanede olmam gerektiğine dair bir dosya gönderildi. Yine yüreğim ağzımda, ilgili internet sitesini tıkladım. O da ne, site gayet erişilebilir görünüyordu. Vefa-public sitesi açılınca sizi "Seyahat İzni Talep İçin Belge Yükleme" mesajı karşılıyor. Ardından da "Telefonunuza gelen güvenlik kodu ve T.C. kimlik numaranız ile giriş yaparak belge yükleme işlemine başlayabilirsiniz" uyarısını görüyorsunuz.

Güvenlik kodu zaten telefonunuzda olduğundan, başarıyla giriyorsunuz. T.C. kimlik numarasını da yazıyorsunuz ve sonrasında "Ben robot değilim” kutucuğu karşınıza çıkıyor. İşaretlediğinizde çözülemeyen veya çözmeye uğraşmayacağınız bir capca alanı ile karşılaşmamış oluyorsunuz. 

Biraz aşağıda çıkan “dosya seç” düğmesi gayet erişilebilir. Tıkladığınızda, sizi dosyanın adını soran bir alan karşılıyor. Birkaç “shift-tab” tuş kombinasyonu ile yukarı çıktığınızda, bilgisayarınızdaki son belge aldığınız alana ulaşıyorsunuz. İlgili dosyayı bilgisayarınızda bulduktan sonra, enter’liyorsunuz ve sistem alıyor. Ardından yine erişilebilir olan “dosya yükle” düğmesine tıklıyorsunuz ve yüklediğiniz belgeleri orada liste halinde görebiliyorsunuz. Son olarak "dosya yükleme işlemini tamamla" butonunu da tıkladığınızda, işlemin başarılı olduğuna dair bir metinle selamlanıyorsunuz ve mutlulukla arkanıza yaslanıyorsunuz.

Ne demiştik? Artık olması gerekenlerle karşılaştığımızda, sevindiğimiz zamanlardayız. Ancak bizler kararlıyız. Sevinçlerimizi çoğaltacak ve bizi dert sahibi eden erişim sıkıntılarını yok etmek için sonuna kadar mücadeleyi bırakmayacağız.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.