Toplam Okunma 0

Bir platformda ilk kez yazı yazmak kadar zor bir mesele var mıdır? Bilmiyorum. Yazacağınız yazı sizin hakkınızdaki ilk izlenimi oluşturacaktır. Düşünce yüklü, eleştirel ve kapalı bir yazı sizin tanınmamanızdan kaynaklanan sebeplerle anlaşılmamanıza da sebep olabilir. Bunun yanında alelade bir yazı da size karşı beklentileri düşürebilir. Bu ikilem içerisinde sizlere ilk yazımı yazdım.

İçerisinde bulunduğum ikilemlerle sizi sıkmadan anlatacaklarıma geçmek istiyorum.

Öğrenciyseniz veya bir yerlerde oturmak, bir şeyler yiyip içmek size iyi geliyorsa kafeler sizin için önemli mekânlardır. İrili ufaklı kafeler bulunmakla birlikte bazı kafelerin mekân büyüklüğü veya menü büyüklüğü sizi oradan uzaklaştırabilir. Mekânın erişilebilir olmaması, bütün mönüyü garsona okutmak zorunda olmanız ve o kalabalığın içinde kaybolmuş hissetmeniz sizi bu tip mekânlardan soğutabilir.

“Zaytung Zone” ismi size tanıdık gelebilir. Ben bir web sitesinden değil kafeden bahsedeceğim. Kafenin yol tarifini yazının hemen altında bulabilirsiniz. Diyelim ki kafeye ulaştınız, içeri girmeye çalışırken hemen bir garson sizin yanınıza gelip nereyi aradığınızı soruyor ve aradığınız yer doğruysa farkındalıklı ve erişilebilir bir zaman başlıyor. Diğer kafelerde veya restoranlarda olduğu gibi kimse sizin kolunuza yapışıp çekiştirerek bir yere götürmüyor. Bu kafenin altın bir sorusu vardır. “Kaç kişi olacaksınız?” ben bu soruyu önemsiyorum. Bu soru sayesinde sizden sonra gelecek kişiler varsa ona göre masa ayarlanıyor, bu sayede sürekli masa değiştirmek zorunda kalmıyorsunuz. Sizden önce gelen varsa onu söyleyebiliyorsunuz. Sizi zorla götürüp sırf kör oldukları için başka körlerin yanına oturtmaya çalışmıyorlar. Kapıda garson sizden kendi koluna girmenizi rica ediyor. Kafe içerisinde belli yerlerde az sayıda basamaklar bulunuyor. Ortopedik engelli arkadaşlarımla bu kafeye çokça gittim. Onlardan ulaşım ve erişilebilirliğe yönelik olumsuz bir şey almadım. Ancak bu diğer anlattıklarım gibi kesin ibareler değil.

Yerinize oturduktan sonra en zevkli yer olan Braille menü önünüze geliyor. Kafe açılalı 1 yıl oldu ve menü birçok kez değişti. Menü başlıkları sayfanın başında yer alıyor ve başlığın içeriği bittiyse diğer sayfaya geçiliyor. Menüyle ilgili, kafe kalabalık değilse, eleştirilerde bulunabiliyorsunuz. Ben birkaç kez bulundum ve değiştirdiler. Geniş bir menüsü var. Braille menü yaklaşık 50 sayfa. Fiyatları ortalama Kızılay’da bulunan kafelerle hemen hemen aynı. Tat konusunda mükemmel diyemesem de iyi bir konumda. Menüde, ürünün altında içinde hangi malzemeler bulunduğu ve nasıl servis edildiği yazıyor. Mekânda alkollü içecekler bulunduğunu belirtmek isterim, bu konuya ilişkin hassasiyetleri bulunanlar için.

Servis önünüze geldiğinde, içecekler ve diğer yan ürünler servis edildiğinde kimse sizin elinize sarılıp “burada, burada” diye göstermiyor. Zaten masaya hafif ses çıkartarak konulan tabak veya bardak, garson tarafından size seslendiriliyor; “tabağınızın sağ tarafında” gibi.

Kafeye beni çeken sadece Braille menüsünün bulunması değil. Elbette bu menü çok önemli, sürekli güncellenmesi daha da önemli. Ek gördüğüm uygulamalar ise şunlar:

Kesinlikle tabağınızın içine kürdan koymayın. Tabaktakiler olduğu gibi barınaktaki hayvanlara ve mekân çevresinde bulunan hayvanlara ikram ediliyor.

Çoğu kafede olduğu gibi kendinizi her an bir doğum günü kutlamasının içinde bulabilirsiniz.

Kafede çok değişik ritüeller bulunuyor. Örneğin bir keresinde gittiğimde garson servis tabağını düşürmüş ve yerde tabak dönmeye başlamıştı. Çevredeki bütün garsonlar toplandı ve tabak dönmesini bitirene kadar alkış tutmaya başladılar.

Kafenin menüsünde çoğu ürünün altında komedi açıklamalar bulunuyor. Son gittiğimde menüde bu açıklamaları göremedim ama her seferinde bunları okuyordum. Birkaç örnek vermek gerekirse:

Amaricano burger’de, “burger’in adı Americano olabilir ama içindeki turşu bildiğiniz çubuk turşusu”. Çayda, “akşama kadar bir çay içip oturan müşterilerimizin ardından dedikodu yapıyoruz”  gibi birçok enteresan cümle bulunuyor. Şu an aklıma gelenler bunlar. Web sitesini de düşünürseniz daha nelerin komedi olacağını biraz olsun tahmin edebilirsiniz. Gören bir kişiyle giderseniz mekânda bulunan ekranlarda burç yorumları akıyor. Ancak bu yorumlar gerçekçi yorumlar değil, espri yüklü yorumlar. Ayrıca tuvalet girişlerinde ve benzeri yerlerde esprili cümleler görebilirsiniz. Zaman zaman bu cümleler değişiyor.

Mekânın erişilebilir olması, menünün sürekli değişmesi, çalışanların farkındalığı yüksek insanlar olması, verilen hizmetin her kesime uygun verilmesi beni bu kafeyi anlatmaya itti. Dilerim sizin de buraya yolunuz düşer ve benim aldığım tadı ve zevki alabilirsiniz.

Kafenin Yol Tarifi

Kafeye yolunuzun düşmesi için de Ankara Kızılay’da Karanfil Sokak ve Selanik Caddesi arasında yer alan Konur1 sokağa gitmeniz ve Meşrutiyet caddesine doğru giderken sağ taraftaki kafeye uğramanız yeterli.

En büyük dileğim, bu tip mekânların sayısının artması.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.