Toplam Okunma 0

Merhabalar EEEH ailesi. Ben de eş kontenjanından engellilik dünyası ile tanışmış bir engelsiz olarak derginizi ve derginin ardındaki ekibi ilgiyle izliyorum. Çok az düşünce üretilen bir alanda doludizgin yazan çizen ve en önemlisi bunu son derece aydın ve ilerici bir çizgide sürdüren tüm dostlara selam olsun.

Sayın EEEH yazarı Pınar Yavuz’un yakın zamanda yayınlanan Şimdi Reklamlar başlıklı yazısını okurken konuya bir başka açıdan daha bakılabileceği, hatta bakılsa çok iyi olabileceği dikkatimi çekti. Sözü çok dolandırmadan, hakkında yazacak kadar kafaya taktığım sıkıntının ne olduğuna geleyim.

Birincisi, her ne kadar bir engelli kitlesine seslenmek ve bunu yaparken bir başka engelli kitlesini istemsizce dışarıda bırakmak bakımından iki reklam (GETEM ve Samsung) ortaklaşsa da başka açılardan bakıldığında çok az benzerlik görülebileceğini düşünüyorum. Örneğin, Samsung’un yüzlerce milyar dolarlık yıllık cirosu ile dünyanın en büyük elektronik şirketi iken GETEM kar amacı gütmeyen bir toplumsal projedir. Buradan yola çıkarak zaten esasında filmlerden birisi gerçekten reklam amaçlı iken diğerinin yalnızca bedava olan bir hizmetin kullanıcı sayısını artırmak ve kitle genişletmek amacıyla yapılmış bir tanıtım filmi olduğu anlaşılacaktır. GETEM tanıtım filmi ile ulaşılmak istenen kitle yalnızca ve yalnızca görme engelli olup sesli kitap hizmetinden yararlanmak isteyebilecek bireylerken Samsung’un temel amacı (engelli ve engelsiz bireylere) daha çok ürün satmaktır. Bu bakımdan çekiliş biçimleri ve amaçları rastlantı olmayan bir biçimde farklıdır. GETEM sponsorlar aracılığıyla nispeten yüksek bütçeli bir yapım ortaya koyarak televizyonlardaki albeniyi artırmak ve daha çok kişiye ulaşmayı hedeflerken, Samsung için reklam filmi yazan bıçkın reklamcılar insanları olabildiğince can evinden vurup ortada bir alışveriş olduğunu unutturup mantığı ikinci plana atabilecek ama bunu yaparken de olabildiğince ucuza çıkacak bir yapım uğruna kafa patlatmıştır. Ve de başarmışlardır.

 

İkinci kısımda değinmek istediğim ise Samsung reklamının parmak bastığı ve basmadığı sorunlardır. Önceki EEEH yazısında da belirtildiği üzere reklam filminin odak noktası bir işitme engellinin sokaktaki sıradan vatandaşlarla iletişim kurmakta yaşadığı zorluklar ve her birimiz biraz işaret dili bilsek bu sıkıntıların nasıl da kolayca üstesinden gelebileceğimiz gibi görünmekte. Haklılık payı var mı? Tabii ki var. Toplum olarak çabalamadıkça engellilerin yaşam şartlarında pek bir değişiklik üretmemiz zor gibi görünüyor. Peki reklamda adı geçmeyen ne gibi sorunlar var? Bir düşüneyim... Anaokulundan doktoraya kadar uğranan korkunç boyutlardaki ayrımcılık, resmi işlemler yaparken birey yerine konmama ve aşağılanma, erişilebilir eğitim/öğretim malzemelerinin bulunmayışı ya da yetersizliği, okullarda “basitleştirilmiş Türkçe” denen kepazeliğin öğretilmesi sonucu işitme engellilerin bir kısmının öğrenim düzeyinden bağımsız olarak “normal Türkçe” okuryazarı olamaması, işe alımlarda ayrımcılık... Anlayacağınız liste epey uzun. Peki Samsung reklamı neden bu sıkıntılara değinmemiş olabilir? Belki de sorunun derinliğinden haberleri yoktur. Pek sanmam. Ya da bireyleri bilinçlendirerek kurumları da değiştirebileceğimize inanıyorlardır (hani şu meşhur farkındalık var ya bir türlü yaratılamayan). Eğer bu ise naifliklerine verebilirim belki. Son olarak, benim de üstünde durmak istediğim, ürün satmak için çekilmiş bir filmde kasvetli bir hava yaratmak istememiş olabilirler. Yani düşünsenize, ortada sistematik ve köklü bir sorun var. Siz de çıkıp manava işaret dili öğreterek bunu aşmayı teklif ediyorsunuz. O arada da hazır konu açılmışken işaret dili bilen müşteri hizmeti servisinizi tanıtıyorsunuz. Yani bu kadar güzel şeyin içine kapkaranlık bir tablo koyarsanız satışlara pek yaramayabilir.

Son olarak belirtmek isterim ki Samsung reklamı tam da olması gereken gibidir. Onlar da haklı kendilerince. Halkın can evine dal, engelliyi duygusal ağlat, ürününü sat... Ama bunu yanlış okumamak da bizim görevimiz. GETEM engelliler için var, onların hayatında iyi yönde bir etki oluşturmak GETEM’in varoluş sebebi. Samsung ise daha çok para kazanmak için var. Engellilerin hayatlarında olumlu bir etki yaratmak Samsung’a daha çok para getirecekse bunu seve seve yapar. Ama sap ve hesap bir gün dönerse de gemiyi ilk önce bu büyük şirketler terk edecektir.

Hepimize neoliberal göz boyamalara düşmediğimiz ve sapla samanı ayırabildiğimiz güneşli günler ve GETEM’e çalışmalarında başarılar dilerim.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.