Toplam Okunma 0

Aranızda pek çok kişi, mutlaka birileri için empati yapmıştır. Peki, bağırsağınızla empati yapanınız oldu mu? Aaa! Hiç olmadı dediğinizi duyar gibiyim. Benim hemen hemen,  her dışarı çıktığımda ve özellikle ilk defa gideceğim bir yerse oluyor. Neden mi? Çünkü bundan önce yaşadığım tecrübelere dayanarak, öncelikle ortopedik engelli olarak birçok engeli aşmam gerekiyor. Gelin bu engeller neymiş birkaç örnekle birlikte bakalım. Yaklaşık iki sene önce İstanbul'da bulunduğum sıralar, kardeşim ve arkadaşlarımla birlikte Beşiktaş sahiline kahve içmeye gittik. Biraz hoş sohbetten sonra, her insan gibi benim de tuvaletim geldi. Kardeşimle gezinirken umumi tuvaleti bulduk. Bulduk bulmasına da tuvalete erişmem için öncelikle aşağıya doğru on beş merdiven inip aynı şekilde çıkmam gerekiyordu, o yüzden burayı es geçip yakınlarda başka bir yer aramaya koyulduk. Az bir mesafede benzin istasyonunu görünce sevindim. Ama içeri girince klozetin olmadığını gördük. Şimdi ne yapacağız derken benzin istasyonunda çalışan bir görevliye meramımızı anlattık. O da içeride personelin kullandığı klozetli tuvaletin olduğunu söyledi. Tamam, artık bir sorun yaşamadan ihtiyacımı görebileceğimi düşündüm. Personel kapıyı gösterdi göstermesine de, bu seferde benim tekerlekli sandalye o daracık kapıdan girecek gibi değildi. Allahtan destekle beş on adım atabildiğim için kardeşimin yardımıyla, sandalyemi kapı dışında bırakarak güç bela ihtiyacımı karşılayabildim. Başka bir gün de ise, ailemle yaşadığım yer olan Manisa Salihli'de mangal yapmak için Kurşunlu Kaplıcaları’nda piknik alanına gittik. Yemek yedikten sonra biraz gezintiye çıktık. O sırada benim yine tuvalet ihtiyacım geldi. Hemen tuvaletlerin olduğu yere doğru ilerledik.

İlerledik ilerlemesine de, bu seferde karşıma turnikeler çıktı. Turnikeler çok dar olduğu için, yine tekerlekli sandalyemle geçmem mümkün değildi. Ben de arkadaşımı çağırarak, beni kucaklamasını rica ettim. Bir yandan arkadaşım beni içeri taşırken, kardeşim de tekerlekli sandalyemi katlayıp turnikelerden geçirdi. Bu şekilde sağ salim tuvalete erişmiş oldum. İşim bittikten sonra aynı ritüeli tekrar yapmak zorunda kaldık.

Son olarak, yakın zamanda yine İstanbul'a geldim. Kuzenlerimle Kuruçeşme'de bir cafeye gitmeyi kararlaştırdık. Burada da yine tuvaleti ziyaret etmem gerekti. Burada girişte bir sıkıntı ile karşılaşmadım fakat girdiğim tuvaletin iç kapısı dar olduğu için benim kapım maalesef kapanmıyordu. Biz de tuvaletteki insanların çıkmasını bekledik. Tuvalet tamamen boşalınca, kuzenlerimden biri dış kapıyı tuttu ve büyük bir stres ve acele ile ihtiyacımı karşılayabildim.

Yukarıdaki örnekleri çoğaltmak mümkün olduğundan, her dışarıya çıktığımda insanlardan çok, bağırsaklarımla empati yapmak zorunda bırakılıyorum.

Çift engelimin olması sebebiyle, dışarı çıktığımda mutlaka yanımda birileri olduğu için bu tür engelleri aşmak olası olsa da, yukarıdaki zorlukları ortopedik engelli birinin tek başına aşması mümkün değil.

Sosyal sorumluluk adına, basın ve medyada sakız gibi çevrilen mavi kapak kampanyaları, omurilik felçliler için toplanan akülü sandalye bağışları ve sokaklarda bizlere sorulmadan toplanan yardımlardan önce, insanların en temel ihtiyacı olan tuvalet gereksiniminin engelsiz, eşit ve erişilebilir olarak düzenlenmesi gerekiyor.


Sesli Dinle

Yorumlar

Bu yazı için henüz yorum yok.